Page 138 - bilgem-teknoloji-dergisi-5
P. 138

Zülal CİNGİL               Türk Mutfağı

          Türk mutfak kültürünü incelerken, Türklerin 10. ve 11.                                                                                                                    Son 50-60 yıl klasik Türk mutfak geleneğinin yapısının değişimi üzerinde çok etkili
         yüzyıllara kadar dayanan, Orta Asya geçmişinden günümüze                                                                                                                 olmuştur. Sanayi toplumunun gereklilikleri ve getirdikleri, beslenme biliminin ortaya
         uzanan tarihsel süreçle karşılaşırız. Göçebe yaşamdan Anadolu’ya                                                                                                         çıkışı ve gelişimi tüm dünyada olduğu gibi klasik Osmanlı-Türk mutfak geleneğini de
         gelip, yerleşik düzene geçildikten sonra mutfak kültüründe de                                                                                                            etkilemiştir. Örneğin geçmişte tercih edilen tereyağ yerini önce margarine daha
         değişimler yaşanmıştır. Bugün tanımladığımız Türk mutfağı;                                                                                                               sonraları zeytinyağı ve diğer sıvı yağlara terk etmiş; küçümsenen dana eti, kuzu ve
         Anadolu’da Selçuklu, Bizans, İran-Abbasi ve Osmanlı                                                                                                                      koyun etinin yerini almış; zenginliğin göstergesi beyaz ekmek yerini doğal köy
         mutfaklarının etkisiyle yüzyıllar boyunca değişerek, zenginleşmiş                                                                                                        ekmeklerine bırakmıştır.
         ve olgunlaşmıştır.
                                                                                                                                                                                    Çorba özellikle kış aylarında Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır. Yemek, her
          Türkler, Orta Asya’dan konserve türündeki yiyeceklerden      Et çeşiti olarak mevsiminde kuzu diğer zamanlarda ise koyun                                                zaman sofraların baştacı olan çorbalarla başlar. Mercimek çorbası, ezogelin çorbası,
         yoğurt, pastırma, bulgur ve tarhanayı Anadolu’ya getirmişlerdir.  eti kullanılmaktadır. Tavuk, güvercin, keklik, kaz, bıldırcın,                                         düğün çorbası, yayla çorbası ve tarhana çorbası en çok tercih edilen çorbalardır. Etler,
         Bu yiyecekler tamamen Türk buluşudur ve Türklerin göçebelik,  ördek ve 18. yüzyıldan itibaren hindi saray mutfak geleneğinde                                             sebzeler ve baklagiller ile et suyu, un, yoğurt ve şehriye çorbaların ana malzemeleridir.
         hayvancılık, tarıma dayalı sosyo-ekonomik yapılarının gereği  zengin sofralara sunulan ayrıcalıklı tatlar olarak yerini almıştır.
         olarak ortaya çıkmış kültür ürünleridir.                    Balık da Osmanlı Saray mutfağında sultan ve çevresinin severek                                                 Türk mutfağındaki et yemekleri kebaplar, köfteler ve sulu et yemekleri türündeki
                                                                     tükettiği lezzetlerin içinde yer almaktadır.                                                                 yemeklerdir.
          15. yüzyılda İstanbul’un fethi ile başlayan ve 19. yüzyıl sonlarına
         kadar devam eden süreç içinde Osmanlı Sarayı mutfak kültürü  Tencere yemekleri geçmişte koruk, limon suyu, nar ekşisi ve                                                   Türk mutfağında etler başlıca 4 değişik yöntemle hazırlanır:
         gelişmiştir. Bu gelenekte kuzu ve koyun etiyle hazırlanan kebap,  tabii ki soğanın yanı sıra çeşitli baharatlar ile tatlandırılırdı.                                       - Odun veya kömür ateşi üzerinde ızgara yöntemi,
         yahni, külbastı ve köfteler, pirinç pilavının çeşitleri, tahıl ve  Saray mutfaklarında sıradan halkın tükettiği bulgur yerine                                              - Kızartma yöntemi,
         baklagilleri içeren et suyu ile pişirilmiş çorbalar, yaş ve kuru  pirinç; bal, pekmez yerine şeker; esmer ekmek ve yufka yerine                                            - Fırın yöntemi,
         meyveler ile hazırlanmış hoşaf, şerbet, şurup, reçel ile çevirmeler,  beyaz mayalı ekmek çeşitleri tüketilirdi. Domates, fasulye,                                          - Tencere yöntemi.
         börek çeşitleri, etli dolmalar, zeytinyağlılar, tavuk ve balık  patates, hindi, kakao, mısır, bazı kabak çeşitleri 18. ve 19.
         yemekleri, helva çeşitleri, baklava, güllaç, kadayıf ve sütlü  yüzyıllarda Osmanlı mutfağına girmiştir. Türk mutfağında çok                                                Türk mutfağı sebze yemekleri açısından çok büyük bir çeşitliliğe sahiptir. Dolmalar
         tatlıları görürüz. Türk mutfağı pekmez, yoğurt, bulgur gibi  kullanılan domates ve domates salçası kullanımı 20. yüzyıl                                                  ve sarmalar, etli sebze yemekleri, kızartma sebzeler ve zeytinyağlıların sayısız çeşitleri
         kendine özgü sağlıklı yiyecek türlerini de ortaya çıkarmıştır.  başlarında başlayan bir yeniliktir.                                                                      mevcuttur.

          Yemekler her zaman tuzsuz tereyağı ile pişirilmektedir. Baharat  19. yüzyılda batıya açılan Osmanlı Sarayı, mutfak kültüründe                                             Türk mutfağında önemli bir yeri olan hamur işlerinin başında evlerde veya fırınlarda
         kullanımı oldukça yaygındır. Osmanlı Saray mutfağında       de Avrupa’dan etkilenmiştir. Önceleri sofra adabında yenilikler                                              pişirilen buğdaydan, çavdar unundan, mısırdan, kepekten yapılan ekmek gelmektedir.
         kullanımı yaygın olan kuru ve yaş meyvelerin baharat olarak  benimsenmeye başlamış, sini yerine masa, minder yerine                                                      Başlıca ekmek tipleri arasında şunları sıralayabiliriz: Yufka, sac ekmeği, mayalı tepsi
         et ve pilavlarda kullanımı 19. yüzyıl mutfak geleneğinde    sandalye, ortak kullanılan tabak yerine bireysel tabak ve                                                    ekmeği, tandır ekmeği, taş fırın ekmeği, ekşili ekmek, ebeleme, mısır ekmeği, bazlama.
         azalmıştır.                                                 beraberinde çatal, bıçak ve su takımları saray ve konaklarda
                                                                     yer almaya başlamış. Yemek odaları Sultan Abdülhamit
                                                                     döneminde yaygınlaşmaya başlamıştır. 1850’lerden sonra
                                                                     Avrupa kültürü Osmanlı mutfağını etkilemeye başlamıştır.
                                                                     Osmanlı Sarayı’nda başka bir yenilik de 19. yüzyıl sonuna ait
                                                                     mönülerde Fransız yemekleri ile Türk yemeklerinin bir arada
                                                                     sunulmaya başlanmasıdır. Eş zamanlı olarak Osmanlı yemek
                                                                     kitaplarında rozbif, biftek, omlet, alafranga gevrek, pate,
                                                                     garnitür, sos gibi Avrupa kökenli yemek tarifleri yayınlanmıştır.
                                                                     Alafranga tatlar zaman içinde Türk mutfak geleneğine
                                                                     eklemlenmiş, çoğu zaman yeni bir biçimde yorumlanarak
                                                                     yemek tarifleri arasında bugün alıştığımız lezzet kalıpları içinde
                                                                     yer almıştır.


















         Arkaplan: Çavdar ekmeği.                                                                                                                                                                                                             Arkaplan: Şafak çorbası.

                                                                136                                      Sayı 05   Ocak-Nisan 2011          http://www.uekae.tubitak.gov.tr/                      137
                                                                                                              ·
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143