Page 134 - bilgem-teknoloji-dergisi-5
P. 134
Çağrı KOÇ Mustafa AKTEKİN
Mustafa Aktekin, 1995 yılının Ağustos eleyip eleğini asmış insanlar ve bu felsefe,
ayından 1998 sonuna kadar olan dönemi öfkelendirirdi onu. Bütün bu yaklaşımlar,
2
SİMKO ’da geçirdi. Burada, şirketin Özel onunla birlikte çalışan insanların kişiliğine
Şebekeler Bölümü’nde proje müdürü işlerdi bir şekilde...
3
olarak görev yaptı. Bir PBX ’in üst düzey
tasarımından ön üretimine kadar olan SON SÖZ
sürecin yönetiminden sorumlu müdür Onu aramızdan alan o t emmuz gecesinin
olarak görev yaptığı SİMKO’dan, Yıldız ve sabahının anıları hafızalarımızda hala
Teknik Üniversitesi kampüsündeki tazeliğini koruyor. Beklenmedik biçimde,
KOSGEB’de kurduğu kendi şirketine geçti: veda bile edemeden ondan ayrılmak
MAKS Elektronik Sistemler Geliştirme zorunda kaldık ama bilgisiyle, insanlığıyla,
Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ilkeleriyle birçoğumuzun yaşamında derin
izler bıraktı. Onu tanımak ve onunla
Kendi patronu olma süreci, 2000 yılının
Haziran ayına kadar sürdü. Buradaki temel çalışmış olmak büyük bir şanstı bizler için.
Onun projelerinden, diğer bir deyişle
ilgi alanını da yine sayısal santrallar ve onun okulundan yetişen birçok mühendis,
işaretleşme sistemleri oluşturdu. Değişik
Doğayı ve doğada vakit geçirmeyi çok severdi. birçok başarılı projeye imza attı; atıyor;
projelerde çalıştıktan sonra, o dönemde durmayacaklar da üstelik; devam
gittiğimiz tiyatrolar, konserler, gün içinde TÜBİTAK’a doğrudan bağlı olarak çalışan Kızları Burcu ve Yaprak, oğlu Mert ve eşi Sema Hanım’la birlikte. edecekler. İnsanlar onları hatırlayan
Biz, yani şu anda BİLGEM ve UEKAE’de kutladığımız doğum günleri... Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma olmadığında, unutulduklarında ölürler.
çalışmaya devam eden bir grup mühendis, Enstitüsü’ne proje yöneticisi olarak geldi. görüşme yapıyorlar öncelikle. Karşılıklı TELETAŞ’tan beri onu tanıyan ve birlikte Öyleyse Mustafa Aktekin’in öldüğünü
1994 yılına kadar Mustafa Aktekin ile Sohbet anlarında hareketsiz duramayışı, Ne diyelim, 1994’ten 2000’e kadar olarak bir uyumun sağlanacağına inanılmış çalıştığı son yöneticisi olan Sn. Önder söylemek mümkün mü?
birlikte çalıştık. 1993-1994 yılları, biraz konuşurken ya da beklerken sürekli iki dayanmıştı; kadere karşı gelinmiyor; olacak ki, bu görüşme bir proje ekibi Yetiş, kendisini “harikulade bir sistem
önce sözünü ettiğimiz özelleştirme ve yana sallanması da, hiç yitirmediği çocuk burada buluşuyoruz... bünyesinde birlikte çalışma ile sürüyor. mühendisi” olarak tanımlıyor. “Hayal eder, Sevgiyle ve özlemle anıyoruz kendisini...
sonrasındaki huzursuzluk dönemiydi. Bu ruhunun, coşkusunun ve enerjisinin bir Ekip arkadaşları Sn. Can Çevikbaş ve Sn. tasarlar, ortaya koyardı” diyor. Onun gibi Unutmadık...
dönemi, ne yapacağımızı düşünerek, dışavurumu olarak hala anılarımızda. İki 2000 yılında başlayan TÜBİTAK yaşamı Celal Mızrak, bu çalışmayı şöyle birinin kolay kolay yetişmeyeceğini
Aktekin ailesine katkılarından dolayı
seçenekleri değerlendirerek, kendi kızı ve bir oğlu olan Mustafa Aktekin, yıllar süresince kendisiyle birlikte çalışan ekip anlatıyorlar: “Hem de ne çalışmak, gece vurguluyor ve sürekli birşeylerle meşgul teşekkür ederiz.
aramızda toplanarak geçirmiştik. Sonunda, sonra dünyaya gelen küçük oğluna ile konuşuyoruz şimdi de: gündüz uğraştığımız olurdu. Projede olan aklının, ne zaman ne tasarlayacağının
bizden önceki ekibi izleyerek, UEKAE mekanik oyuncaklar yapacak kadar Ekibin Mustafa Aktekin ile tanışıklığı zaman kısıtı vardı ve bu baskıyı çok yoğun belli olmadığını söylüyor. Gerçekten de
Müdürü Sn. Alparslan Babaoğlu’nun yaratıcılığını ve çocuk ruhunu canlı 2000 yılında MAKS’a yaptıkları ziyaret ile yaşıyorduk. Sadece çalışırdık; başka hiçbir Mustafa Aktekin’in bilimsel merakı ve
deyişiyle, “kapısında Türk bayrağı tutmuştu. başlıyor. Oradaki çalışmalar ve şeye zaman yoktu. Birlikte yaptığımız en araştırmacı kişiliği, onun sadece elektronik
dalgalanan” TÜBİTAK’ta karar kılmıştık. TÜBİTAK’taki projeler hakkında bir sosyal etkinlik, yine proje için Ankara’ya ile ya da sadece mühendislikle sınırlı
yaptığımız yolculuklardı. Gün boyu çalışıp,
kalmayıp başka alanlarla da ilgilenmesine
O dönemde Mustafa Aktekin, bizlerle gece de devam edip ertesi sabah 05:00’da yol açmıştı zaman içinde. Öylesine değişik
aynı sıkıntıları yaşamakla ve bütün Ankara’ya gitmek üzere yola çıktığımız alanlarla ilgilenirdi ki, kendisiyle örneğin
toplantılarımıza katılmakla birlikte, bizim çok olmuştu.” Böyle bir yoğunluğun Mısır piramitlerini konuşabilirdiniz. Bir
gibi gemileri yakıp TÜBİTAK’a yaşandığı bir çalışma ortamında insanları dişçiyle ya da tıp doktoruyla da ciddi
gelmemişti. bir arada tutan ne olabilir? İş ahlakı? tartışmalara girebilirdi.
Göreve bağlılık? Adanmışlık? Sanırız
Bu noktada, ailesine, çocuklarına olan hepsi... En temel özelliği herşeyi, ama herşeyi
düşkünlüğünden söz etmek gerek. İşe ilk sorgulamasıydı. Gözlemciydi ve yaptığı
başladığım, iş dünyasının ciddi ve ağırbaşlı Ekibin bir diğer üyesi Sn. Sevil Yücel, gözlemleri günlük yaşamda kullanırdı.
olması gerektiğini düşündüğüm yıllarda, mühendislik yaşamına Mustafa Aktekin’in Olayların değişik açılarını bulmayı sever,
Mustafa Aktekin’in bilgisayar parolalarını yanında başlayanlardan. İş hayatında hiçbir şeyi söylendiği ya da anlatıldığı
çocuklarının adlarından türettiğini kendisi için koyduğu hedef, “onun gibi biçimiyle kabullenmezdi. Kolay ikna
öğrenmiş ve çok şaşırmıştım! Bu belki bir mühendis olmak”. Kendisine kulak olmazdı; mutlaka mantıklı açıklamalar
onun uzaktaki ideal mühendis veriyoruz: “Teknik bilgisi ve yetkinliği öyle beklerdi. Denge ve tutarlılık beklerdi.
kavramından, “insan ve iyi mühendis” bir düzeydeydi ki, ne yapacağını bilemeyen Yenilikleri, yeni teknolojileri yakından
kavramına geçişti benim için... Daha yakın, insanlara ve yavaşlığa tahammülü yoktu. izler, onları tasarımlarında kullanırdı.
daha insancıl, daha bizden biri... Bundan Bir işin yapılmasını beklemek yerine o işi Çevresindekilere, cocuklarına,
sonra başlamıştı grupça hep birlikte Oğlu Mert’le. kendisi yapmayı seçebilirdi. Bu yüzden öğrencilerine, hep bakış açılarını
onu bazen kablo çekerken bile genişletmeleri gerektiğini söyler, isterlerse
görebilirdiniz.” hayatta herşeyi yapabileceklerini anlatırdı.
2 SIEMENS-SİMKO Ticaret ve Sanayi A.Ş. Durmazdı; duranı da sevmezdi. Ununu
3 PBX : Private Branch Exchange
132 Sayı 05 Ocak-Nisan 2011 http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/ 133
·