Page 133 - bilgem-teknoloji-dergisi-5
P. 133

Çağrı KOÇ  Mustafa AKTEKİN

 AKADEMİK YAŞAMI                                                     proje grubuna önderlik etti. Bu gruplardan ilki telefon grubu.
                                                                     Belçika’daki Alcatel Bell’den getirilen telefonların yerine
 Mustafa Aktekin’in mühendislik yaşamı                               geçecek ürünlerin tasarımlarının yapıldığı grup. İkincisi modem
 1972 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi                          tasarım grubu. Sonuncusu ise, santral grubu. Yani uzun süre
 Elektrik Fakültesi’nden yüksek mühendis                             şirketin büyük ortağı olan Alcatel Bell’den gizli yürütülen milli
 diploması alarak mezun oldu. 1973 yılının                           sayısal telefon santralı projesinin tasarım ekibi. Bu ekibin
 Ocak ayında Karadeniz Teknik                                        geliştirdiği santrallar, üretilip PTT ile yapılan sözleşme gereği
 Üniversitesi’nde asistan olarak göreve                              sahaya kurulduklarında, Türkiye, bütün dünyadaki 9. santral
 başladı. Burada, mühendislik fakültesine                            ailesinin sahibi olmuştu.
 bağlı Elektronik ve Haberleşme
                                                                      Bizim Sn. Aktekin ile yollarımızın kesiştiği yıl 1987. Santral
 Mühendisliği Bölümü’nün kuruluş                                     grubu. Bugün BİLGEM ve UEKAE kadrosunda çalışmakta
 çalışmalarında görev aldı. Henüz çok yeni                           olan bazı arkadaşlarla birlikte, TELETAŞ’a sıfır kilometre
 olan bölümün laboratuvarlarını kurmayı                              mühendis olarak girmiştik. Okulda öğrendiklerimizin gerçek
 kendine görev edindi.                                               yaşamdaki yerini, mühendislik mantığını, hatta iş yaşamının

 Bu dönemi, Prof. Dr. Atilla Ataman’dan  TELETAŞ’ta, Erhan Yücel’le beraber.  kurallarını ondan öğrendik. Yeri geldi biz onu çileden çıkardık,
 dinliyoruz:  vardı ama son derece iyi bir mühendisti. Zaman zaman   yeri geldi verdiği kısa takvimlerle o bizi kızdırdı. Ama gerçek
          karşısındakine aktarmakta zorlansa da aklındaki kurgu her  şu ki, işlerin hızlı bitmesi için herkesi zorlarken hedefi hem
 “Almanya’da doktora çalışmamı  zaman çok temiz ve çok doğru olurdu. Pırıl pırıl, nitelikli ve  projeyi tamamlamak hem de akademik geçmişinin etkisiyle
 tamamlayıp 1973 yılının Ekim ayında  Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ders verirken.  hassas bir insandı. Dedikodudan ve politikadan uzak dururdu.  bizleri bir adım ileri götürmekti.
 Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne  Güzel de bir arkadaşlıkları vardı; onların  Development Programme (UNDP)  Kendi işiyle ilgilenmeyi tercih ederdi.”
 geldiğimde Mustafa oradaydı. O sırada  Trabzon’da kaldıkları akşamlar birlikte  projemiz vardı. Bu proje kapsamında  Bu açılardan bakıldığında çalışma ortamımız gerçek bir okul
 her şey yeni kuruluyordu; sadece makine-  Boztepe’ye giderler, yemek yer, sohbet  yurtdışına eleman gönderebiliyorduk;  Mustafa Aktekin, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde asistan,  gibiydi. Yerli bir santralı ortaya çıkarmayı ve kullanılır hale
 elektrik fakültesi vardı. Sonradan YÖK ile  ederlerdi. O zaman Trabzon’da bir Özgür  makina-teçhizat alabiliyorduk;  doktor asistan ve yardımcı doçent olarak geçirdiği zaman  getirmeyi aklımıza koymuştuk. Kanımıza işleyen başarma hırsı
 birlikte, mühendislik fakültesi kuruldu;  Otel vardı. İTÜ’den gelen hocalar orada  yurtdışından danışman getirtebiliyorduk.  diliminde, laboratuvarların kurulmasına ek olarak, lisans ve  ve zevki o dönemde öğrendiklerimizdi. TÜBİTAK’a
 altındaki bölümlerden biri de elektrik-  kalırlardı; biz de giderdik. Mustafa,  Biz uzun pazarlıklarla proje makamını  lisans üstü programlarda dersler ve tezler verilmesi gibi  geldiğimizde yaptıklarımızı yapma gücünü veren veren de aynı
 elektronik mühendisliği b ölümü oldu. O  özellikle Ord.Prof.Dr.Bedri  yurtdışından danışman istemediğimize  çalışmalar yürüttü.  duygulardı. O günlerdi bizler için kırılma noktası. O dönemde
 dönemde İTÜ’den hocalar görevli olarak  Karafakioğlu’nun geldiği günleri hiç  ikna etmiş, o kalemdeki kaynağı da diğer  öğrendiklerimiz ve birlikte yaptıklarımızdı sonrasında bize
           Mustafa Aktekin, 1985 yılında doçentlik sınavını başarıyla
 gelir giderlerdi. Mustafa, bu hocalardan  kaçırmaz, mutlaka o sohbet toplantılarına  ikisine aktartmıştık. Mustafa da bu proje  vererek Doçent ünvanını taşımaya hak kazandı.  ülkemiz için teknolojik bağımsızlığı kazanma hedefini
 Sn. Oruç Bilgiç ve Sn. Turgut Menalioğlu  katılırdı...  kapsamında doktora yapmak üzere yurt  koymamızı sağlayan. O günlerdi, yabancı yapar, biz yapamayız
 ile birlikte, çok güzel çalışmalar yapmış,  dışına gitmişti.”  TEORİ İLE PRATİĞİN BULUŞMASI  kanısının silindiği günler... Mustafa Aktekin’in bütün bunlarda
 laboratuvarların kurulmasında ve deney  O dönemde 850.000 USD civarında bir  çok ciddi payı vardı; yurt dışına gidenleri eleştirir, bilgi
 föylerinin hazırlanmasında çalışmıştı.  geliri olan bir United Nations  Mustafa Aktekin, 1976 yılında doktora  1985 yılı, önemli bir yıl. Çünkü oluşturduğu bilgi birikimini,  birikiminin ülkemizde kalmasına büyük önem verirdi;
 yapmak üzere İngiltere’ye, Sussex  pratiğe dökmeye karar verip İstanbul’a, bir zamanların zirvedeki  “Yabancılar yapıyorsa biz de yaparız” derdi her zaman. Zaman
                         1
 Üniversitesi’ne gitti. Gitmeden hemen  şirketi, TELETAŞ ’a geldi. Burada yerli sayısal santrallar ve  içinde içimize işledi hepsi...
 önce, 1976 yılının Şubat’ında, kendi  uçbirimleri tasarlayan birimlerin başına geçerek aynı anda 3
 deyişiyle “birlikte yaşlanmak için” eşi Sema
 Hanım ile evlendi. 1980 yılında
 “Bandwidth Compression in a Digital
 Packet Switching Communication Link”
 konulu doktora tezini başarıyla tamamladı
 ve zorunlu hizmetini yapmak üzere,
 Trabzon’a, yine Karadeniz Teknik
 Üniversitesi’ne döndü.
 Prof. Dr. Atilla Ataman, bu konuda şunları
 söylüyor:

 “Aslında bizim onun için düşündüğümüz
 doktora çalışması yarıiletken teknolojileri
 ile ilgiliydi ama Mustafa bambaşka bir
 konuyu tercih etmişti. Ama seçtiği konu  TELETAŞ’ta, Canan Mörü Ceylan ile.            Bolu’da Levent Santrali’ni PTT’ye tanıtırken.
 da, yaptıkları da büyük bir kazançtı ülke
 için. Biraz içine kapalı, ketum bir yapısı     1    TELETAŞ Telekomünikasyon Endüstri ve Ticaret A.Ş. : 1993 yılında yapılan olağanüstü (!) özelleştirme sonrasında, zaman içinde eriye eriye ALCATEL LUCENT
 Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde.  TELETAŞ haline gelen, birçok yerde adı dahi anılmayan, ulusal ürün tasarım ve üretiminin temellerinin atıldığı şirket.

 130  Sayı 05   Ocak-Nisan 2011  http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/  131
 ·
   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138