Page 159 - bilgem-teknoloji-dergisi-6
P. 159
Asım ALTUNBAŞ Tosun TERZİOĞLU
dedi. "Sen şimdi git, sen bunları bilmezsin, beni sen kapıda nerede gözlemevi olabilir diye dağ tepelerinde kimi yerde bir diğer taraftan. O askeri helikopter inanılmaz bir ustalıkla Sanayi ar-ge teşviği başladığı zaman Kayseri’deyiz, Küçük bir
karşılayacaksın. Biz bunları hallederiz sen merak etme" dedi. katırlarla çıkarak, kimi yerde uçurumdan düşme tehlikesi bu odanın yarısı kadar ufak bir kayanın üstüne indi. Ben hoş sanayicinin imalat yerini geziyoruz. TÜBİTAK başkan yardımcısı
Ben gittim 15 dakika sonra da o geldi. Erdal Bey ve bir sürü geçirerek özveri ile çalıştılar. Bey Dağları'nda bu yer seçildi. geldiniz diye konuşmaya başladım. Törende birden gözüm ön Cemil Bey’le (Arıkan) beraberiz. Cemil Bey’e biri çok hoş bir
kişi oradaydı. Biz şimdi anlatıyoruz, Demirel başkanlık yapıyor. Güzel bir yer. Fakat para yok. Bilim ve Teknoloji Yüksek sıralara takıldı. Daha önce görmemiştim. Annemin ve babamın şey gösterdi. Cemil Bey dedi ki “Buna patent alsana?”.
Tabii para istiyoruz biz şimdi. O zamanki hazine müsteşarı Kurulu'nda bir para aldık, fakat bu para teleskoba yetmeyecek. arkadaşı astronom Nüzhet Gökdoğan. O sıralar 80 küsür Hakkikaten çok güzel bir şey, patentlik bir şey. Cevap şu oldu:
"Sayın başbakan, bu fondan o kadar çok para istendi ki" dedi. O zaman astrofizikçi iki arkadaşımız Tatar asıllı Sovyet olan yaşındaydı ve oradaydı. Bizim gözlemevini açarken güvencemiz Estağfurullah (gülüyoruz). Orta okul mezunu fakat müthiş cin
Biz de 9 milyon dolar istiyorduk. Ama bizim için çok kritikti. meşhur astrofizikçi Raşit Sunyaev ile temasa geçtiler. Şöyle bir şuydu; Türkiye'deki bütün asronomlar buna sahip çıkarlar. İlk fikirli bir sanayici. Kendi alanında gerçekten fevkalade iyi.
"Nasıl yapacağız?" dedi müsteşar. "Öbürlerini geri iteceksin, şey yaptık. Rusya'nın imal etmek üzere olduğu bir teleskop kadın gökbilimcisi olan Nüzhet Hanım, o yaşta o dağa o Çünkü ona göre patent işte üniversiteyle oturulur, 2 yıl araştırma
bu kadar basit işte" dedi (gülüyoruz). Ondan sonra kendi gelecek, Antalya Bey Dağları'na monte edilecek. Onun heyecanla çıkıyorsa tamam dedim, doğru yapmışız. yapılır. Ondan sonra çıkan bir şeydir. Başka türlü çıkmaz.
partisinden bir milletvekili "Efendim, bu kalın bir doküman, karşılığında o teleskopun belirli bir zamanını biz Ruslara tahsis Peki Ruslar teleskopu kullanmaya geldi mi? Bahsettiğim sanayiciyi görmedim ama işlerini çok daha
biz henüz iyi inceleyemedik" dedi. "Ben hepsini okudum" dedi edeceğiz. Bedava teleskop bulduk. Şimdi artık bu aşama Bilim büyütüğünü biliyorum. Kendi demeçleri var. Ne yaptıysa,
başbakan (gülüyoruz). "Çok iyi bir doküman, eğer itirazın Kurulu'ndan kararı çıkarmak lazım. O sıralarda da Erdal Bey Tabii geliyorlar arada. Hala geliyorlar, mülkiyet onların. Ama nereye geldiyse, kendi know-how'ını geliştirerek başardı. Benzer
varsa bir hafta içinde TÜBİTAK'a yazılı olarak yazarsın" dedi. artık politikayı, başbakan yardımcılığını bıraktı ve Bilim Kurulu mülkiyet onların, al da götür değil tabii ki (gülüyoruz). 78'de şekilde Antep'in makine imalatçıları. Taklitle başladılar,
Bütün her şeyi kabul etti, çıktı. Ondan sonra Erdal Bey'e "Hem üyesi oldu. yer aranıyordu, anlaşma 94'te yapıldı. doğrudur. Kendi ifadelerine göre Çukurova'daki traktörleri
başbakan yardımcısısınız, hem de TÜBİTAK size bağlı, kararları Ben Bilim Kurulu'na hesabını veriyorum, "Şu kadar paramız SSCB ile değil, Rusya'yla yaptık yani anlaşmayı? tamir ederek başladılar (gülüyoruz). Sonra taklit ettiler. Şimdi
kamu oyu ile paylaşsanıza" dedi. tekstil makinelerinde özgün tasarımlı makineleri var, dünyaya
var" diyorum. Dediler ki "Ya bu teleskop gelmezse". Anlaşma Rusya ile yaptık ve oldukça karışık bir anlaşmaydı. Rusya,
Demirel her zaman çok güzel destekledi. Antalya Bey var ama bedava gelmezse ne olacak? O zaman Bilim Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Rus Bilimler Akademisi falan, satıyorlar. Bir yerden çıkabiliyor. Keza aynı şekilde beyaz eşya.
Dağları'nda 2500 metrede gözlem evi açılıyor. Onun açılışına Kurulu'ndan bir üye sordu "Maliyeti kaça çıkacak her şeyin?". oldukça detaylı bir anlaşmaydı. Arçelik'in hikayesini biliyorum, Vestel'in hikayesini biliyorum.
bile geldi. Helikopterle inanılmaz bir yere indi. Ben oradan "4 milyon dolarla 9 milyon dolar arası" diye söyledim. O da Belkide Tataristan'a kurulacaktı da sonra bize kuruldu. Giderek bu otomotivde de olacak. Bunu yapmazsak tabii sanayi
inmem, ama o indi (gülüyoruz). Ondan sonra Erdal Bey basın ekonomist Atilla Karaosmanoğlu idi, "Olur mu öyle şey?" dedi. kaybolmuyor, el değiştiriyor. Mesela ilaç sektörü. Türk ilaç
toplantısı yapacak. Biz önceden konuşuyoruz, şunu sorsalar "Eğer Rusya'dan hibe çıkarsa 4 milyon dolara, alamazsak 9 Evet evet, öyle bir şey oldu. Çünkü Saint Petersburg'tan yola sektörünün devleri yabancı sermaye oldu. Yine burda imalat
ne cevap vereceğiz diye. Basın geldi. Erdal Bey yarım saat milyon dolara mal olur." dedim. Dışarda teleskopun ucuzu 5 çıktı ama Moskova'dan geçmek zorundaydı. oluyor, yine buranın insanı çalışıyor, ama yabancı firmalar
araştırmanın önemini, hem teorik taraftan önemini, hem milyon dolar. Erdal Bey söz aldı, "Yaparlar, yaparlar onlar" Hocam ben şunu da öğrenmek istiyorum. Uzun zamandır altında. Böyle olmasının da nedeni vakti zamanında ar-geye
sanayiye önemini çok güzel ders gibi anlattı. Ama basın dedi bizim için (gülüyoruz). Hakikaten de yaptık. Fakat çok akademik hayatın içindesiniz. Ar-ge ile içli dışlı oldunuz. girmemeleri veya girememeleri. Kendileri "Giremezdik, çok
açıklamasına girmeden önce bize dedi ki "Şimdi bunlar sol ne komik bir şey oldu. Ben Ankara dışındayım, acilen Dış Ticaret Bu bağlamda geçmiş ile şimdiyi nasıl kıyaslıyorsunuz? pahalıydı "diyorlar, ben o fikirde değilim. Bir yerden
zaman birleşecek diye sorarlar" dedi. Net, berrak bir şekilde Müsteşarlığı'ndan arıyorlar. Ne oldu derken, teleskop 7 tane girebilirlerdi. Eczacıbaşı artık Eczacıbaşı ilaç şirketi değil, satıldı.
Türkiye'de eskiden beri bir şeyleri biz yapalım, bizim bilim
anlatacağını anlattıktan sonra "Sorunuz var mı?" diye sordu. ‘lowbed’ treylerle gelmiş. Samsun'da gümrüğe girmiş. Her şey adamımız mühendisimiz yapsın hevesinde olan insan çok vardı. Ben de otomotive üzülürüm. Ünlü bir restoran düşünün.
İlk soru; "Efendim, sol ne zaman birleşecek?" (gülüyoruz). hibe. Fakat Samsun'da demişler ki biz bundan ithalat vergisi Ama bizim bir de kötü tarafımız var, aceleciyiz. Yani bugün Restoranın işletme kalitesine uygun sebze, meyve, et var.
Erdal Bey başta olmak üzere hepimiz gülmekten masanın altına alacağız. TÜBİTAK'tan ithalat vergisi alacaklar. Zaten öyle bir başlayalım, yarın aya roket yollayalım. Eğer yollayamıyorsak Bunları pişireceğiniz, servis edeceğiniz teçhizat var. Çok iyi
girdik. Fakat çok kötü oldu, çok utandı soruyu soranda. Erdal paramız yoktu. Neyse dış ticaret müsteşarımız Necat Bey başarısızız. Hedefi doğru seçmiyoruz bazen. Eğer hedef yanlış ahçılarınız var. Restoranda gelip yemek yiyecek müşteriniz
Bey "Onun yeri farklı" deyip onun sağolsun çok güzel anlattı, halledildi. O da geldi. Monte seçiliyorsa ve neticesinde başarılı olunamıyorsa insanlarda var. Fakat restoranınız yok. Sebzenizi başka restorana sebze
da gönlünü aldı. TÜBİTAK edilecek. Dağa 13 tane korkunç virajla çıkılacak. neyse çıkıldı. hayal kırıklığı oluyor. fiyatına satıyorsunuz. Teçhizatınızı başkası kullanıyor.
Ulusal Gözlemevi 'nin Montajı yapıldı, ondan sonra açılışı için az önce bahsettiğim Ahçılarınız başka restoranlara hizmet ediyor. Otomotiv
açılışıydı. gibi Demirel'i davet ettim. O sırada Mesut Yılmaz başbakan, Tabanının geniş olması, tabana yayılması herhangi bir aktivite sektörümüzde katma değerin en üst seviyesini verecek olan
o da gelecek. Ben dağda bekliyorum. Demirel askeri helikopterle için çok önemli. Türkiye büyük bir ülke. 75 milyon deniyor.
Ben 78-79'da TÜBİTAK Dolayısıyla falanca alanda 10 tane çok iyi insanın olması çok %100 yerli otomobil üretme hayalini gerçekleştiremedik.
Temel Bilimler Grubu'nda geldi. Dağın zirvesinde acaip rüzgar var, bir bu yandan esiyor, bir şey ifade etmiyor. Çok daha yaygın olması lazım. Orada bir
çalıştım ve o sırada takım yanlışlıklar yapıyoruz. Ancak şu artık gözüküyor. Evet, onlar üzücü şeyler. Kaçırılan fırsatlar var.
yıllardan beri devam eden Türkiye'deki sanayici; risk almasını bilen, giderek misyonunu TÜBİTAK'tayken de şunu konuştuk, Casa askeri nakliye uçakları
gözlemevi yer seçimi daha iyi tanımlayabilen, dünyaya açılabilen müthiş bir girişimci TAİ tarafından yapılıyordu. Onlar, İspanyol tarafı, bir tane
projemiz vardı. Genç grubu portresi çiziyor. mühendis yollamışlardı. Konuşmuştuk, "Ben 2 sene burda
astronom Dünyaya açılmak deyince aklıma geldi. Yıllar önce Bursalı kalacağım, 1 senede baktım TAİ zaten F16 yapıyor. Casa'da
arkadaşlarımız bir girişimci tekstilciden duyduğum bir şey. TÜBİTAK yıllarında, öyle büyük bir teknoloji yok. Ben de boş kaldım, havacılık
Türkiye'de Bursa’dayım. Dedi ki “Benim babam da tekstilci, bana derdi sanayinizi inceledim neler yapmışsınız diye. Siz 1950'lerde
bizden ilerdeymişsiniz. Rüzgar tüneli yaptırmışsınız. Ama sonra
ki: Ya biz Bursa’dan dünyaya bakmaya çalışırken şaşı oluyorduk.” bütün onları kapatmışsınız. Her şey NATO'dan gelecek diye
“Ne demek o?” diye sordum. “Bir Ankara’ya bakıyoruz, bir bunlara ne gerek var demişsiniz. Biz ise oradan yavaş yavaş
İstanbul’a. İstanbul bir şey diyor, Ankara başka bir şey diyor. geldik. Casa dünyanın en iyi uçağı değil. Ama siz alıyorsunuz,
Biz şimdi böyle yapmıyoruz. Bursa havaalanında bilmem kaç biz kullanıyoruz, başka ülkeler de alıyor." dedi. Kaçan çok
tane özel uçağımız var veyahut kiralayabildiğimiz. Mesela
Milano’da tekstil fuarı oluyor, biz oraya toplanıp gidebiliyoruz. büyük fısatlar var. Yine kaçan başka bir büyük fısat demiryolu.
Ne İstanbul’a uğruyoruz, ne Ankara’ya.” dedi. Yani dünyaya Sadece vagonlar değil, lokomotifini, hızlı trenini, metrosunu
bakmaya başladılar, dünyada her yerde olmaya başladılar ve yapabilmek.
bir çok alanda da kendi know-how’ını yaratma beceresini Şimdi yeni yeni oluyor.
göstermeye başladılar.
Sabancı Üniversitesi’nde.
156 Sayı 06 Mayıs-Ağustos 2011 http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/ 157
·