Page 156 - bilgem-teknoloji-dergisi-6
P. 156

Asım ALTUNBAŞ                 Tosun TERZİOĞLU

           12 Eylül sonrasında diğer üniversiteler  Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu yapıldı.  Onları ayrıştırdık. Temel bilimler oradan     BİLGEM yaptığı işlerle buraya geldi. İş yapabildiği için gelişti.  beni de çağırdılar. Benden önce Hüsamettin Bey konuştu.
          gibi Yüksek Öğretim Kanunu'na tabi oldu.  Bir takım kararlar hayata geçmeye başladı.  ayrıldı ve  Boğaziçi'nde Feza Gürsey adı    97'de TÜBİTAK'tan ayrılıp Sabancı Ünivrsitesi'ne geldim.   Sonra başka bir arkadaş konuştu. Ben konuşmamda şunu
          Yine de kendi iç dinamikleri sayesinde  Ben "Prensipte çok güzel kararlar alalım,  altında kuruldu. Çok güzel gelişti ve hala     Fakat TÜBİTAK Bilim Kurulu'ndaydım  ve 2000 yılına kadar   söyledim "Hem başkanınız hem de diğer arkadaşınız ar-genin
          çizgisini korudu. Sağlam kurulmuştu,  ama bir kenarda dursun" yaklaşımına hiç  da gelişiyor. Bu şekilde yerinden yönetime         da UEKAE'nin yönetim kurulu başkanıydım. Oraya diğer       sanayi için yaşamsal önemini o kadar güzel anlattı ki bana
          şimdiki öğretim üyelerinin önemli bir  inanmam. Hayır, prensipte o kadar sağlam  geçtik, orada başarılı olduk.                    enstitülerden çok çok farklı bir yönetim sistemi kurduk. Ama  söyleyecek bir şey kalmadı". Oturdum ben (gülüyoruz).
          bölümü en az bir derecelerini ODTÜ'den  kararlar olmasın, ziyanı yok. Yeterki bir  1996 yıllından itibaren sanayi ar-ge           kriptoloji farklı olmak zorundadır. Bir takım sivil olmayan  Anlatmaktan öte güzel örnekler insanın aklını açıyor. Şu kişi
          almışlardır.                          şeyleri hemen hayata geçirebilelim. Güzel  teşviğinde TÜBİTAK önemli bir rol almaya         üyeleri vardır. Sivil üyeleri, başkanı da dahil, bazı şeyleri  de şunu yapmış, bu kişi de bunu yapmış başarılı olmuş, çok
                                                kararlar alındı. Bunların içinde dağılan                                                    bilmemek durumundadır. O zaman gayet güzel işleyen bir
           Gündüz Bey'den (İkeda) bahsettiniz.                                         başladı. Zaten tebliğin hazırlanmasında              sistemdi, şu an da çok iyi bir şekilde işliyor sanırım.    kar etmiş. Başarı örnekleri çok önemli.
          Geçen sene Mayıs sayımızda biz de     Sovyetler Birliği'ndeki bilim adamlarını  arka planda o zamanki Hazine ve Dış                                                                           Peki TÜBİTAK'ta iken yaşadığınız aklınıza gelen hoş bir
          Gündüz Bey'e yer vermiştik. ODTÜ      Türkiye'ye çekmek için kullandığımız   Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye Teknoloji             Hocam şu çok dikkatimi çekti. Sanayici ile TÜBİTAK'ı,     anınız var mı?
          kökenli olup TÜBİTAK bünyesinde       DOPROG (Eski Sovyetler Birliği         Geliştirme Vakfı ile çok ciddi çalışmıştık.          sanayici ile ar-geyi bir araya getirmek için çok uğraşmışsınız.
          görev almış birçok değerli bilim insanı  Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa       Bu TÜBİTAK 'la ve sanayici arasında                  Şimdi bunun önünü açan bir çok kurum var. KOSGEB olsun,     Yani çok var (gülüyoruz). Hangisini anlatayım bilemiyorum.
          var.                                  ülkelerinden bilim adamı getirtilmesi  mecburi bir bağ kurdu. Platonik bir bağ              Devlet Planlama Teşkilatı'na bağlı Kalkınma Ajansları olsun,  Mesela şunu anlatayım. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu
                                                programı) vardı ki onun sayesinde birçok                                                    Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı olsun; bunlar akla ilk     olacak, çok acele hazırlandık. Şubat 1993'te. Önceki gün Erdal
           Evet. Çünkü Cahit Bey (Arf) TÜBİTAK'ın  bilim adamı bizim üniversitelerimizi tercih  değildi. Türkiye'de üniversite-sanayi       gelenler. Yatırımın o tarafa yönlendirilmesi ve yine bu vatanın  Bey telefon etti. Beni yarın sabah saat 8'de köşkte başbakan
          kurucularındandır. UEKAE ilk kuruluş  etti.                                  işbirliği oluyordu olmuyordu, bunları                insanının teşvikler sayesinde güzel şeylerin altına imza atması  bekliyor. 9'da da kurul var. Başbakan "Nedir bu diye soracak?"
          yıllarında küçük bir gruptu tabii. İki grup                                  konuşmayı çok severiz. Bunlar boş laflar.            gurur verici. İnşallah Türkiye'yi çok kalkındıracak, çok farklı  dedi. Elimizde bir doküman var, yarısı kabul edilse çok memnun
          insan vardı. Bir kısmı mühendis;       Bir ulusal gözlem evi inşa edildi.    Biz sanayiye ar-ge teşviğini TÜBİTAK                 noktalara taşıyacak hamleler.                              olacağız. Gittim, Süleyman Demirel ve yanında birileri daha
          elektronikçi, bilgisayarcı. Bir kısmı da  TÜBİTAK'ın kanunu değiştirildi. Türkiye  olarak ortaya çıkarttık. Hem de öyle bir                                                                  vardı. Demirel hemen lafa başlar. "Sana çay verdiler mi?" dedi.
          matematikçi. Ama matematikçilerin     Bilimler Akademisi kuruldu. Yani 1993  şekilde çıkarttık ki sanayici üniversiteler           Evet çok güzel. Ama daha yapılacak çok işler var.         "Teşekkür ederim" dedim. "Nedir bu böyle?" dedi. Anlatmaya
          hemen hemen hiçbiri "coding theory"de  Şubat ayında yapılan Bilim ve Teknoloji  ile işbirliği yaparsa daha fazla teşvik alıyor.    Mesela zamanın İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin   başladım ve ikimiz de saatimize bakıyoruz. "Sayın başbakan,
          araştırma yapmış değil. Çoğu cebirci. Ne  Yüksek Kurulu’nda alınan kararlar hayata  Öncelikli alanlarda araştırma yaparsa daha    Bey'e (Kavi) ar-ge teşviklerini anlatmaya çalışıyordum. Ondan  biz toprağı çok iyi sürdük, yağmur da yağacak zannediyoruz,
          var ki bir arada çok çok güzel çalıştılar.  geçirildi. Ondan sonra, Erdal Bey  fazla teşvik alıyor. Tüm bunlar ortaya çıktı.      sonra 98'de, artık Sabancı Üniversitesi'nde iken "Türk Sanayisi  ama tohum için paramız yok" dedim (gülüyoruz). "Tohum
          Çok güzel bir etkileşim kurdular.     politikadan ayrılınca TÜBİTAK farklı    O tarihlerde bizim sanayicileri, sanayi             ve Ar-ge" konulu İstanbul Sanayi Odası'nın bir toplantısına  nerden çıktı şimdi?" dedi, sonra "Anladım, anladım, tamam"
          Matematikçiler o etkileşimin başarıyla  bakanlara bağlı olmaya başladı. Bir kısmı  odalarını dolaşarak TÜBİTAK olarak
          ortaya çıkmasında Gündüz İkeda'ya çok  TÜBİTAK’a pek sempatiyle bakmadılar.  anlatmaya çalıştığımız şeyleri şimdilerde
          şey borçludur. Gerçek bir liderlik yaptı.  Fark etmez, biz aynen çalışmaya devam  sanayiciler reklamlarında bile kullanıyorlar.
                                                ettik. Başka şeyler de yapmaya çalıştık.
           Peki hocam ODTÜ'den TÜBİTAK 'a       Marmara Araştırma Merkezi (MAM) içinde  "Biz bu teknolojiyi geliştirdik", "bu bizim
          geçişiniz nasıl oldu?                 başka yerlerde başka enstitüler vardı.  ürünümüz" gibi. Bu bana fevkalade büyük
           Erdal Bey (İnönü) istedi,  TÜBİTAK 'a  Bunlar hep merkezden idare ediliyordu.  bir mutluluk veriyor. Şimdi Sabancı
                                                                                       Üniversitesi'nde görev yapan Cemil Arıkan
          geçtim. ODTÜ'de yarı zamanlı ders     MAM başta olmak üzere tüm  enstitüler  o zaman 1 yıl içinde 30'a yakın ile gitti.
          veriyordum. 95 başında emekliliğimi   yerinden daha iyi idare edilsin diye belli  Biz sanayicinin ayağına giderdik. Daha
          istedim. TÜBİTAK 'ta tam zamanlı oldum.  prensipler dahilinde oluşan yönetim
                                                kurulları kurduk. Harcama yetkisi de dahil  önceki teşviklerde sanayiciler Ankara'ya
           Sizin TÜBİTAK başkanlığı yaptığınız  olmak üzere yetki devri ile yerinden idare  gelirdi. Teşviği kim veriyorsa onun
          yıllarda bahsettiğiniz çabalarla ve   edilmesine çok özen gösterdik. Her şey  kapısına gider ve bekler, almaya çalışırdı.
          dediğiniz gibi matematikçilerin de    Ankara'ya sorulmaz. O zamanki MAM      Hayır biz gidiyorduk, anlatıyorduk.
          katkılarıyla özellikle UEKAE'de bir   Başkanı Ömer Kaymakçalan çok uğraştı.   Onunla ilgili çok büyük önyargılar vardı
          palazlanma oluyor. Gerek Türkiye      MAM başından beri sanayiye araştırma   belki de? Gideceksiniz Ankara'ya ama
          çapında gerekse NATO'da ismini        yapmak için kurulmuş. Ama bünyesine
          duyuruyor.                            sonradan temel bilimler eklenmiş, şu-bu  teşvik vermeyecekler. Eliniz boş
                                                                                       döneceksiniz.
           Ben 92-97 yılları arasında 5 yıl TÜBİTAK  eklenmiş. Mesela temel bilimlerin
          başkanlığı yaptım. Erdal İnönü o zaman  misyonuyla MAM'ın diğer enstitülerinin  Tabii, biz gidip anlatıyorduk. Bu şöyle
          devlet bakanı ve başbakan yardımcısıydı.  misyonları birbirlerinden çok farklı. Bu  bir şey. Anlatıyorduk, bütün sorularına
          Kurum Erdal İnönü'ye bağlıydı. İnönü de  yüzden ister istemez kendi ayaklarına çok  cevap veriyorduk. Saatlerce sürüyordu
          dahil olmak üzere 5 yılda 8 farklı bakanla  basıyolardı. Bir taraf diğerine diyorki "Siz  toplantılar. Güzel bir birliktelik kuruldu.
          çalıştım (gülüyoruz). Koalisyonlar    makale üretmiyorsunuz". Onların görevi  Zaten, bir anlamda kendi müşterimize -
          değişiyordu. Bu 8 bakan da aynı partiden  makale üretmek mi? Sanayiye araştırma  bu sanayici olabilir, Silahlı Kuvvetler
          değillerdi. Bir kısmıyla tanışamadan  yapmak. Diğeride diyorki "Biz de sizi  olabilir- gidiyorduk. Araştırma yaparak
          ayrıldılar (gülüyoruz).               sanayide göremiyoruz, sadece makale    başarı kazananlar öne çıkmaya başladı.
                                                yazıyorsunuz" (gülüyoruz).             Yani Kriptoloji Enstitüsü 90'larda
           İlk başta Erdal Bey sayesinde -Demirel                                      kurulduğunda 14-15 kişiydi. Şimdi kaç
          de başbakandı- iyi destek aldık. Şubat 93'te  Evet birbirlerinin gözüne batıyor.  kişi oldunuz daha iyi biliyorsunuz.                                                                                             Tosun Hoca sorularımız içtenlikle yanıtladı.


                                                                154                                    Sayı 06   Mayıs-Ağustos 2011         http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/                     155
                                                                                                            ·
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161