Page 157 - bilgem-teknoloji-dergisi-6
P. 157

Asım ALTUNBAŞ  Tosun TERZİOĞLU

 12 Eylül sonrasında diğer üniversiteler  Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu yapıldı.  Onları ayrıştırdık. Temel bilimler oradan  BİLGEM yaptığı işlerle buraya geldi. İş yapabildiği için gelişti.  beni de çağırdılar. Benden önce Hüsamettin Bey konuştu.
 gibi Yüksek Öğretim Kanunu'na tabi oldu.  Bir takım kararlar hayata geçmeye başladı.  ayrıldı ve  Boğaziçi'nde Feza Gürsey adı  97'de TÜBİTAK'tan ayrılıp Sabancı Ünivrsitesi'ne geldim.  Sonra başka bir arkadaş konuştu. Ben konuşmamda şunu
 Yine de kendi iç dinamikleri sayesinde  Ben "Prensipte çok güzel kararlar alalım,  altında kuruldu. Çok güzel gelişti ve hala  Fakat TÜBİTAK Bilim Kurulu'ndaydım  ve 2000 yılına kadar  söyledim "Hem başkanınız hem de diğer arkadaşınız ar-genin
 çizgisini korudu. Sağlam kurulmuştu,  ama bir kenarda dursun" yaklaşımına hiç  da gelişiyor. Bu şekilde yerinden yönetime  da UEKAE'nin yönetim kurulu başkanıydım. Oraya diğer  sanayi için yaşamsal önemini o kadar güzel anlattı ki bana
 şimdiki öğretim üyelerinin önemli bir  inanmam. Hayır, prensipte o kadar sağlam  geçtik, orada başarılı olduk.  enstitülerden çok çok farklı bir yönetim sistemi kurduk. Ama  söyleyecek bir şey kalmadı". Oturdum ben (gülüyoruz).
 bölümü en az bir derecelerini ODTÜ'den  kararlar olmasın, ziyanı yok. Yeterki bir  1996 yıllından itibaren sanayi ar-ge  kriptoloji farklı olmak zorundadır. Bir takım sivil olmayan  Anlatmaktan öte güzel örnekler insanın aklını açıyor. Şu kişi
 almışlardır.  şeyleri hemen hayata geçirebilelim. Güzel  teşviğinde TÜBİTAK önemli bir rol almaya  üyeleri vardır. Sivil üyeleri, başkanı da dahil, bazı şeyleri  de şunu yapmış, bu kişi de bunu yapmış başarılı olmuş, çok
 kararlar alındı. Bunların içinde dağılan  bilmemek durumundadır. O zaman gayet güzel işleyen bir
 Gündüz Bey'den (İkeda) bahsettiniz.  başladı. Zaten tebliğin hazırlanmasında  sistemdi, şu an da çok iyi bir şekilde işliyor sanırım.  kar etmiş. Başarı örnekleri çok önemli.
 Geçen sene Mayıs sayımızda biz de  Sovyetler Birliği'ndeki bilim adamlarını  arka planda o zamanki Hazine ve Dış  Peki TÜBİTAK'ta iken yaşadığınız aklınıza gelen hoş bir
 Gündüz Bey'e yer vermiştik. ODTÜ  Türkiye'ye çekmek için kullandığımız  Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye Teknoloji  Hocam şu çok dikkatimi çekti. Sanayici ile TÜBİTAK'ı,  anınız var mı?
 kökenli olup TÜBİTAK bünyesinde  DOPROG (Eski Sovyetler Birliği  Geliştirme Vakfı ile çok ciddi çalışmıştık.  sanayici ile ar-geyi bir araya getirmek için çok uğraşmışsınız.
 görev almış birçok değerli bilim insanı  Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa  Bu TÜBİTAK 'la ve sanayici arasında  Şimdi bunun önünü açan bir çok kurum var. KOSGEB olsun,  Yani çok var (gülüyoruz). Hangisini anlatayım bilemiyorum.
 var.  ülkelerinden bilim adamı getirtilmesi  mecburi bir bağ kurdu. Platonik bir bağ  Devlet Planlama Teşkilatı'na bağlı Kalkınma Ajansları olsun,  Mesela şunu anlatayım. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu
 programı) vardı ki onun sayesinde birçok  Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı olsun; bunlar akla ilk  olacak, çok acele hazırlandık. Şubat 1993'te. Önceki gün Erdal
 Evet. Çünkü Cahit Bey (Arf) TÜBİTAK'ın  bilim adamı bizim üniversitelerimizi tercih  değildi. Türkiye'de üniversite-sanayi  gelenler. Yatırımın o tarafa yönlendirilmesi ve yine bu vatanın  Bey telefon etti. Beni yarın sabah saat 8'de köşkte başbakan
 kurucularındandır. UEKAE ilk kuruluş  etti.  işbirliği oluyordu olmuyordu, bunları  insanının teşvikler sayesinde güzel şeylerin altına imza atması  bekliyor. 9'da da kurul var. Başbakan "Nedir bu diye soracak?"
 yıllarında küçük bir gruptu tabii. İki grup  konuşmayı çok severiz. Bunlar boş laflar.  gurur verici. İnşallah Türkiye'yi çok kalkındıracak, çok farklı  dedi. Elimizde bir doküman var, yarısı kabul edilse çok memnun
 insan vardı. Bir kısmı mühendis;  Bir ulusal gözlem evi inşa edildi.  Biz sanayiye ar-ge teşviğini TÜBİTAK  noktalara taşıyacak hamleler.  olacağız. Gittim, Süleyman Demirel ve yanında birileri daha
 elektronikçi, bilgisayarcı. Bir kısmı da  TÜBİTAK'ın kanunu değiştirildi. Türkiye  olarak ortaya çıkarttık. Hem de öyle bir  vardı. Demirel hemen lafa başlar. "Sana çay verdiler mi?" dedi.
 matematikçi. Ama matematikçilerin  Bilimler Akademisi kuruldu. Yani 1993  şekilde çıkarttık ki sanayici üniversiteler  Evet çok güzel. Ama daha yapılacak çok işler var.  "Teşekkür ederim" dedim. "Nedir bu böyle?" dedi. Anlatmaya
 hemen hemen hiçbiri "coding theory"de  Şubat ayında yapılan Bilim ve Teknoloji  ile işbirliği yaparsa daha fazla teşvik alıyor.  Mesela zamanın İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin  başladım ve ikimiz de saatimize bakıyoruz. "Sayın başbakan,
 araştırma yapmış değil. Çoğu cebirci. Ne  Yüksek Kurulu’nda alınan kararlar hayata  Öncelikli alanlarda araştırma yaparsa daha  Bey'e (Kavi) ar-ge teşviklerini anlatmaya çalışıyordum. Ondan  biz toprağı çok iyi sürdük, yağmur da yağacak zannediyoruz,
 var ki bir arada çok çok güzel çalıştılar.  geçirildi. Ondan sonra, Erdal Bey  fazla teşvik alıyor. Tüm bunlar ortaya çıktı.  sonra 98'de, artık Sabancı Üniversitesi'nde iken "Türk Sanayisi  ama tohum için paramız yok" dedim (gülüyoruz). "Tohum
 Çok güzel bir etkileşim kurdular.  politikadan ayrılınca TÜBİTAK farklı  O tarihlerde bizim sanayicileri, sanayi  ve Ar-ge" konulu İstanbul Sanayi Odası'nın bir toplantısına  nerden çıktı şimdi?" dedi, sonra "Anladım, anladım, tamam"
 Matematikçiler o etkileşimin başarıyla  bakanlara bağlı olmaya başladı. Bir kısmı  odalarını dolaşarak TÜBİTAK olarak
 ortaya çıkmasında Gündüz İkeda'ya çok  TÜBİTAK’a pek sempatiyle bakmadılar.  anlatmaya çalıştığımız şeyleri şimdilerde
 şey borçludur. Gerçek bir liderlik yaptı.  Fark etmez, biz aynen çalışmaya devam  sanayiciler reklamlarında bile kullanıyorlar.
 ettik. Başka şeyler de yapmaya çalıştık.
 Peki hocam ODTÜ'den TÜBİTAK 'a  Marmara Araştırma Merkezi (MAM) içinde  "Biz bu teknolojiyi geliştirdik", "bu bizim
 geçişiniz nasıl oldu?  başka yerlerde başka enstitüler vardı.  ürünümüz" gibi. Bu bana fevkalade büyük
 Erdal Bey (İnönü) istedi,  TÜBİTAK 'a  Bunlar hep merkezden idare ediliyordu.  bir mutluluk veriyor. Şimdi Sabancı
 Üniversitesi'nde görev yapan Cemil Arıkan
 geçtim. ODTÜ'de yarı zamanlı ders  MAM başta olmak üzere tüm  enstitüler  o zaman 1 yıl içinde 30'a yakın ile gitti.
 veriyordum. 95 başında emekliliğimi  yerinden daha iyi idare edilsin diye belli  Biz sanayicinin ayağına giderdik. Daha
 istedim. TÜBİTAK 'ta tam zamanlı oldum.  prensipler dahilinde oluşan yönetim
 kurulları kurduk. Harcama yetkisi de dahil  önceki teşviklerde sanayiciler Ankara'ya
 Sizin TÜBİTAK başkanlığı yaptığınız  olmak üzere yetki devri ile yerinden idare  gelirdi. Teşviği kim veriyorsa onun
 yıllarda bahsettiğiniz çabalarla ve  edilmesine çok özen gösterdik. Her şey  kapısına gider ve bekler, almaya çalışırdı.
 dediğiniz gibi matematikçilerin de  Ankara'ya sorulmaz. O zamanki MAM  Hayır biz gidiyorduk, anlatıyorduk.
 katkılarıyla özellikle UEKAE'de bir  Başkanı Ömer Kaymakçalan çok uğraştı.  Onunla ilgili çok büyük önyargılar vardı
 palazlanma oluyor. Gerek Türkiye  MAM başından beri sanayiye araştırma  belki de? Gideceksiniz Ankara'ya ama
 çapında gerekse NATO'da ismini  yapmak için kurulmuş. Ama bünyesine
 duyuruyor.  sonradan temel bilimler eklenmiş, şu-bu  teşvik vermeyecekler. Eliniz boş
 döneceksiniz.
 Ben 92-97 yılları arasında 5 yıl TÜBİTAK  eklenmiş. Mesela temel bilimlerin
 başkanlığı yaptım. Erdal İnönü o zaman  misyonuyla MAM'ın diğer enstitülerinin  Tabii, biz gidip anlatıyorduk. Bu şöyle
 devlet bakanı ve başbakan yardımcısıydı.  misyonları birbirlerinden çok farklı. Bu  bir şey. Anlatıyorduk, bütün sorularına
 Kurum Erdal İnönü'ye bağlıydı. İnönü de  yüzden ister istemez kendi ayaklarına çok  cevap veriyorduk. Saatlerce sürüyordu
 dahil olmak üzere 5 yılda 8 farklı bakanla  basıyolardı. Bir taraf diğerine diyorki "Siz  toplantılar. Güzel bir birliktelik kuruldu.
 çalıştım (gülüyoruz). Koalisyonlar  makale üretmiyorsunuz". Onların görevi  Zaten, bir anlamda kendi müşterimize -
 değişiyordu. Bu 8 bakan da aynı partiden  makale üretmek mi? Sanayiye araştırma  bu sanayici olabilir, Silahlı Kuvvetler
 değillerdi. Bir kısmıyla tanışamadan  yapmak. Diğeride diyorki "Biz de sizi  olabilir- gidiyorduk. Araştırma yaparak
 ayrıldılar (gülüyoruz).  sanayide göremiyoruz, sadece makale  başarı kazananlar öne çıkmaya başladı.
 yazıyorsunuz" (gülüyoruz).  Yani Kriptoloji Enstitüsü 90'larda
 İlk başta Erdal Bey sayesinde -Demirel  kurulduğunda 14-15 kişiydi. Şimdi kaç
 de başbakandı- iyi destek aldık. Şubat 93'te  Evet birbirlerinin gözüne batıyor.  kişi oldunuz daha iyi biliyorsunuz.  Tosun Hoca sorularımız içtenlikle yanıtladı.


 154  Sayı 06   Mayıs-Ağustos 2011  http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/  155
 ·
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162