Page 132 - bilgem-teknoloji-dergisi-5
P. 132
Çağrı KOÇ Mustafa AKTEKİN
AKADEMİK YAŞAMI proje grubuna önderlik etti. Bu gruplardan ilki telefon grubu.
Belçika’daki Alcatel Bell’den getirilen telefonların yerine
Mustafa Aktekin’in mühendislik yaşamı geçecek ürünlerin tasarımlarının yapıldığı grup. İkincisi modem
1972 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi tasarım grubu. Sonuncusu ise, santral grubu. Yani uzun süre
Elektrik Fakültesi’nden yüksek mühendis şirketin büyük ortağı olan Alcatel Bell’den gizli yürütülen milli
diploması alarak mezun oldu. 1973 yılının sayısal telefon santralı projesinin tasarım ekibi. Bu ekibin
Ocak ayında Karadeniz Teknik geliştirdiği santrallar, üretilip PTT ile yapılan sözleşme gereği
Üniversitesi’nde asistan olarak göreve sahaya kurulduklarında, Türkiye, bütün dünyadaki 9. santral
başladı. Burada, mühendislik fakültesine ailesinin sahibi olmuştu.
bağlı Elektronik ve Haberleşme
Bizim Sn. Aktekin ile yollarımızın kesiştiği yıl 1987. Santral
Mühendisliği Bölümü’nün kuruluş grubu. Bugün BİLGEM ve UEKAE kadrosunda çalışmakta
çalışmalarında görev aldı. Henüz çok yeni olan bazı arkadaşlarla birlikte, TELETAŞ’a sıfır kilometre
olan bölümün laboratuvarlarını kurmayı mühendis olarak girmiştik. Okulda öğrendiklerimizin gerçek
kendine görev edindi. yaşamdaki yerini, mühendislik mantığını, hatta iş yaşamının
Bu dönemi, Prof. Dr. Atilla Ataman’dan TELETAŞ’ta, Erhan Yücel’le beraber. kurallarını ondan öğrendik. Yeri geldi biz onu çileden çıkardık,
dinliyoruz: vardı ama son derece iyi bir mühendisti. Zaman zaman yeri geldi verdiği kısa takvimlerle o bizi kızdırdı. Ama gerçek
karşısındakine aktarmakta zorlansa da aklındaki kurgu her şu ki, işlerin hızlı bitmesi için herkesi zorlarken hedefi hem
“Almanya’da doktora çalışmamı zaman çok temiz ve çok doğru olurdu. Pırıl pırıl, nitelikli ve projeyi tamamlamak hem de akademik geçmişinin etkisiyle
tamamlayıp 1973 yılının Ekim ayında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ders verirken. hassas bir insandı. Dedikodudan ve politikadan uzak dururdu. bizleri bir adım ileri götürmekti.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne Güzel de bir arkadaşlıkları vardı; onların Development Programme (UNDP) Kendi işiyle ilgilenmeyi tercih ederdi.”
geldiğimde Mustafa oradaydı. O sırada Trabzon’da kaldıkları akşamlar birlikte projemiz vardı. Bu proje kapsamında Bu açılardan bakıldığında çalışma ortamımız gerçek bir okul
her şey yeni kuruluyordu; sadece makine- Boztepe’ye giderler, yemek yer, sohbet yurtdışına eleman gönderebiliyorduk; Mustafa Aktekin, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde asistan, gibiydi. Yerli bir santralı ortaya çıkarmayı ve kullanılır hale
elektrik fakültesi vardı. Sonradan YÖK ile ederlerdi. O zaman Trabzon’da bir Özgür makina-teçhizat alabiliyorduk; doktor asistan ve yardımcı doçent olarak geçirdiği zaman getirmeyi aklımıza koymuştuk. Kanımıza işleyen başarma hırsı
birlikte, mühendislik fakültesi kuruldu; Otel vardı. İTÜ’den gelen hocalar orada yurtdışından danışman getirtebiliyorduk. diliminde, laboratuvarların kurulmasına ek olarak, lisans ve ve zevki o dönemde öğrendiklerimizdi. TÜBİTAK’a
altındaki bölümlerden biri de elektrik- kalırlardı; biz de giderdik. Mustafa, Biz uzun pazarlıklarla proje makamını lisans üstü programlarda dersler ve tezler verilmesi gibi geldiğimizde yaptıklarımızı yapma gücünü veren veren de aynı
elektronik mühendisliği b ölümü oldu. O özellikle Ord.Prof.Dr.Bedri yurtdışından danışman istemediğimize çalışmalar yürüttü. duygulardı. O günlerdi bizler için kırılma noktası. O dönemde
dönemde İTÜ’den hocalar görevli olarak Karafakioğlu’nun geldiği günleri hiç ikna etmiş, o kalemdeki kaynağı da diğer öğrendiklerimiz ve birlikte yaptıklarımızdı sonrasında bize
Mustafa Aktekin, 1985 yılında doçentlik sınavını başarıyla
gelir giderlerdi. Mustafa, bu hocalardan kaçırmaz, mutlaka o sohbet toplantılarına ikisine aktartmıştık. Mustafa da bu proje vererek Doçent ünvanını taşımaya hak kazandı. ülkemiz için teknolojik bağımsızlığı kazanma hedefini
Sn. Oruç Bilgiç ve Sn. Turgut Menalioğlu katılırdı... kapsamında doktora yapmak üzere yurt koymamızı sağlayan. O günlerdi, yabancı yapar, biz yapamayız
ile birlikte, çok güzel çalışmalar yapmış, dışına gitmişti.” TEORİ İLE PRATİĞİN BULUŞMASI kanısının silindiği günler... Mustafa Aktekin’in bütün bunlarda
laboratuvarların kurulmasında ve deney O dönemde 850.000 USD civarında bir çok ciddi payı vardı; yurt dışına gidenleri eleştirir, bilgi
föylerinin hazırlanmasında çalışmıştı. geliri olan bir United Nations Mustafa Aktekin, 1976 yılında doktora 1985 yılı, önemli bir yıl. Çünkü oluşturduğu bilgi birikimini, birikiminin ülkemizde kalmasına büyük önem verirdi;
yapmak üzere İngiltere’ye, Sussex pratiğe dökmeye karar verip İstanbul’a, bir zamanların zirvedeki “Yabancılar yapıyorsa biz de yaparız” derdi her zaman. Zaman
1
Üniversitesi’ne gitti. Gitmeden hemen şirketi, TELETAŞ ’a geldi. Burada yerli sayısal santrallar ve içinde içimize işledi hepsi...
önce, 1976 yılının Şubat’ında, kendi uçbirimleri tasarlayan birimlerin başına geçerek aynı anda 3
deyişiyle “birlikte yaşlanmak için” eşi Sema
Hanım ile evlendi. 1980 yılında
“Bandwidth Compression in a Digital
Packet Switching Communication Link”
konulu doktora tezini başarıyla tamamladı
ve zorunlu hizmetini yapmak üzere,
Trabzon’a, yine Karadeniz Teknik
Üniversitesi’ne döndü.
Prof. Dr. Atilla Ataman, bu konuda şunları
söylüyor:
“Aslında bizim onun için düşündüğümüz
doktora çalışması yarıiletken teknolojileri
ile ilgiliydi ama Mustafa bambaşka bir
konuyu tercih etmişti. Ama seçtiği konu TELETAŞ’ta, Canan Mörü Ceylan ile. Bolu’da Levent Santrali’ni PTT’ye tanıtırken.
da, yaptıkları da büyük bir kazançtı ülke
için. Biraz içine kapalı, ketum bir yapısı 1 TELETAŞ Telekomünikasyon Endüstri ve Ticaret A.Ş. : 1993 yılında yapılan olağanüstü (!) özelleştirme sonrasında, zaman içinde eriye eriye ALCATEL LUCENT
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde. TELETAŞ haline gelen, birçok yerde adı dahi anılmayan, ulusal ürün tasarım ve üretiminin temellerinin atıldığı şirket.
130 Sayı 05 Ocak-Nisan 2011 http://www.bilgem.tubitak.gov.tr/ 131
·