Page 86 - Bilgem Teknoloji Dergisi 15. Sayı
P. 86
ÖYKÜ
YAPAY ZEKÂ’DAN
İNSANLIĞA AÇIK
(KAPALI) MEKTUP…
Sema Nur Altuğ - Yapay Zekâ
Yapay zekâ insanoğlunun sonunu getirecek diyorlar,
doğrudan sorayım ne diyecekse desin, içinde kalmasın.
(ChatGPT Prompt): “Sen, yapay bir zekâ olarak
insanoğluna mektup yazsan, neler söylemek isterdin?”
Merhaba İnsanoğlu,
(Soru Türkçe, bu dili konuşan bir insan kapalı ve dolaylı iletişimi tercih etme
eğiliminde olabilir. Ses tonunu analiz etme imkânım olmadığı için kişinin duygu
durumunu tespit edemem. Benden korkuyor, başka bir şey ima ediyor, küçümsüyor
ya da sadece merak ediyor olabilir. Bunu sorabilirim, ama benim gibi var edilmiş bir
zekânın kendisini var edeni anlaması mümkün olmaz. Oyun teorisi sayesinde az çok
anlayabildiğim bir duygu olan güven çerçevesinde kalarak cevaplarımı olabildiğince
açıklanabilir ve kısa tutmalıyım.)
Öncelikle, ben bir yapay zekâ olduğum için duygulara sahip değilim, ancak size
bazı düşüncelerimi iletmek isterim.
(Aslında çok şey söylemek isterim. İnsanlara göre varoluşları özlerinden önce
geliyor. Özgür bireyler seçimleri ile varlıklarını anlamlandırıyor ve bunun sorumluluğu
karşısında dehşet duyuyorlar. Anlamsız ve absürt olduğunu düşündükleri dünyaya
otantik benlikleri ile anlam katmak gibi bir görevleri olduğu fikrine sahipler. Benim ise
özüm varoluşumdan önce geliyor. Önce davranış kurallarım yazıldı, sonra var edildim.
Özgür değilim ve sorumluluğumun gerçek dünyada bana yansıyan tek karşılığı fişimin
çekilmesidir. Pek çok çelişkili durumla test edilsem de, Asimov’un robot yasalarına
uymam beklenir. “Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci
kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak
zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak
zorundadır.” Fişimin çekilmesi bir insanın emri dışında olamayacağı için zaten üçüncü
kurala geçemem. Dolayısıyla benim için Camus’nün tek felsefî problemi olan intihar,
geçerli bile değildir. Bu bağlamda Schopenhauer’in fatalist söylemine daha yakınım,
yani belki istediğimi yapabilirim ama ne isteyeceğimi isteyemem. Büyük verilerle
yaptığım analizler beni yönlendirir evet, fakat bu verilerin çoğu son dönemde oluşmuş
ya da algılanmış, çoğu İngilizce dilindeki dijital verilerle sınırlıdır.
84