Page 82 - Bilgem Teknoloji Dergisi 15. Sayı
P. 82

DEĞERLERİMİZ




            EŞİM VE EN YAKIN ARKADAŞIM...


            Filiz KONUR, Başuzman, MAM Kütüphane




            Engin Konur ile ilgili yazmak, onu anlatmak hem  Çok konuşmayı sevmezdi. Dinlemeyi öncelerdi,
            çok kolay hem çok zor. Sadece benim eşim ve  laf olsun konuşmaları duymazdınız ondan. Ama
            en yakın arkadaşım olarak değil, ülkemiz için,  biz eş olmaktan daha öte birlikte sohbet etmeyi,
            dolayısı ile kurumumuz TÜBİTAK için, büyük bir  olayları analiz etmeyi severdik arkadaş olarak
            değerdi. Sahip olduğu donanıma ve niteliklere  da… Onu kaybettikten sonra çok uzun bir süre
            karşın bir o kadar da alçak gönüllüydü. Öyle ki,  bu  konuda da  çok  zorlandım.  Gelişen  aktüel
            onun İTÜ Elektronik ve Haberleşme Bölümünü ilk  ya da değil, olayları onunla konuşabilmek için
            üç içinde bitirdiğini evlendikten sonra öğrendim.  ona haber vermelerin kıyısından döndüm hep.
            Bu geç öğreniş benim ilgisizliğimden değil,  Atatürk devrimlerinin amacını çok iyi anlayıp
            onun bunu söyleme gereği duymamasındandır.  hayatına geçirmiş bir insandı. Sloganlarda değil,
            Üstelik sadece üniversite değil, ilkokul 1. sınıftan  gerçekte çok değerli bir vatanseverdi. Vefatında
            itibaren bütün öğrenim hayatında hep sınıf ve  kurumda  yapılan  törende,  İTÜ’de  dekanlık  ve
            okul birincisi olmuş. Ama özellikle sormazsanız  rektör yardımcılığı yapmış olan hocası Prof. Dr.
            anlatmazdı. Çok zeki bir insandı ama daha  Duran Leblebici onu, mesleğinin duayeni olarak
            önemlisi çok çalışkan ve disiplinliydi. Çocukken  andı.  Sadece  benim  ve  çocuklarımızın  değil,
            maddi olanaklar kısıtlı olduğu için alçıdan  ülkemizin büyük bir kaybıdır onun artık olmayışı…
            kalıplar  yapıp  kendisi  satranç  takımı  yapmış.
            Bu neden önemli, “yok” ya da “alamıyoruz”
            diye oturmamış, eldeki olanaklarla çözüm
            aramış, çözüm adamıydı. En saygı duyduğum
            özelliklerinden birisi de kişisel hırsı yoktu, yani
            kişilerden daha üstte olmak, kişilerden daha
            çok kazanmak, makam ve mevki, en önce
            ben hırsları yoktu. Hırslıydı ama sadece işinde
            daha da gelişme ve her yaptığının daha da
            iyisini yapma hırsıydı. Nispeten daha idealist
            bir çalışan nüfusun olduğu o dönem içinde
            bile bu özellik fark ediliyordu. İlkeli bir insandı,
            aklına yatmayan, onu ikna etmeyen hiçbir şeyi
            kabul edip yapmazdı. İnsanları kategorize
            etmeden,  sınıflamadan,  etiketlemeden  aynı
            saygıyla davranırdı. Hayata da mühendis
            kafasıyla matematiksel, mantıksal bakarak
            analiz ederdi. Çevresinde işle ilgili olsun olmasın
            önemli kararlarda ona danışılırdı. Tanıdığım
            en dürüst insanlardandı. Ne onunla ilgili ne de
            söyledikleriyle ilgili bir şeyden şüphe ederdiniz.
            Hangi ortama girerse girsin saygı duyulurdu ona.


















            80
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87