Page 139 - bilgem-teknoloji-dergisi-4
P. 139
Asım ALTUNBAŞ Duran LEBLEBİCİ
olduğunu düşünerek götürdük, çok da iyi yadırgamadığım zaten tahmin ettiğim, pazarda tüketmek, bu üretim tesisini Çok güzel şeylerden bahsediyorsunuz. Öyle güzel tablolar
oldu. SiGe (silisyum-germanyum) prosesi Heron'ların çektiği fotoğraflar önce İsrail’e ekonomik düzeyde tutmak mümkün değil. çiziyorsunuz ki yani Türkiye’i hakikaten en üst teknolojiyi
oturduktan sonra GaN (galyum-nitrid) gidiyormuş ondan sonra ne kadarı verilirse Teknolojinin o zaman ihracatçısı da üretirken, Atatürk’ün bize tarif ettiği gibi muasır medeniyetler Duran LEBLEBİCİ kimdir?
teknolojisini kafalarına sokmaya onlar buraya geliyormuş. Böyle bir sistemin olmamız lazım. seviyesinde ve daha üstünde görmek istiyoruz. Belki 14 Mart 1935'te Çorum’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini
çalışacağım (gülüyor). O da stratejik bir gerek donanım olarak gerek yazılım olarak önümüzdeki birkaç yılda değil ama birkaç on yılda Türkiye Çorum’da tamamladıktan sonra girdiği İTÜ Elektrik Fakültesi
teknoloji olacak. her şeyini siz yapmadığınız takdirde sizin İhracatçısı da olmamız lazım. Yahut bu teknolojilerin başını çekecek, amiral gemisi olacak Zayıf Akım Kolu’ndan 1958'de yüksek mühendis olarak
değildir. Seneler evvel bir panelde, bir üretim teknolojisinin nispeten küçük ülkelerden biri neden olmasın? mezun oldu. Kara Harp Okulu’nda elektronik öğretmeni
Bir de şimdi büyük resmi siz rahat sayılarda da üretim yapabilecek esnek olarak yaptığı askerlik hizmetinin ardından 1960'ta İTÜ
görüyorsunuz. Bu işin Türkiye’de toplantıda Silahlı Kuvvetlerin askeri uydu türlerine geçmek lazım. Bu konuda da Şimdi bakın Türkiye’de insan kalitesi çok iyidir. Benim Elektrik Fakültesi Yüksek Frekans Tekniği Kürsüsü’nde
başlangıcını biliyorsunuz. Nereden satın alması konuşuluyordu ve orada dünyada bazı uygulamalar var. Bunlara " yurtdışında mikroelektronik alanında çalışan yüze yakın asistan olarak görev aldı. 1962-63 yılları arasında “Philips
bunun doğru olmayacağını söyledim.
nerelere geldiğini biliyorsunuz. Peki mini fab " diyorlar. Küçük fabrika. Bunlar, öğrencim var. Dünyada özellikle Amerika’nın Silikon Vadisi'nde International Institute of Technological Studies” adlı lisans
bundan sonra Türkiye’de bu alanda neler Çünkü aldığınız askeri uydu sulh birkaç milyar dolarlık fabrikalarda yapılan başarıyla çalışıyorlar, çalışmaktalar, çalıştılar. Bu büyük bir üstü programına devam ederek diploma aldı. 1966'da İTÜ'de
olur, hangi alanlara yönelmeliyiz? günlerinde tıkır tıkır çalışır fakat harp üretim miktarının onda biri, yüzde biri birikimdir. Türkiye bu birikimi Türkiye’de de değerlendirirse doktora çalışmasını tamamlayarak doktor mühendis ünvanını
Tümdevre alanında yarıiletken alanında olduğu takdirde o uydunun ne yapacağına mertebesindeki üretimin daha mütevazi çok şeyler yapılabilir. aldı. 1971'de doçent, 1977'de profesör oldu. 1982-1997
neler yapmalıyız? Özellikle hangi o uyduyu yapan karar verir. Şimdi bu tür bir yatırımla, birkaç yüz milyon dolarlık yılları arasında Elektronik Anabilim Dalı başkanlığı yaptı.
stratejik teknolojileri kendin yapamadığın
teknolojiler daha kritik olacaktır, yatırımla gerçekleştirme imkanı veren Umarız onlar da bir gün olur. Yani sizin başladığınız 1978-79 yıllarında Elektrik Fakültesi dekan yardımcılığı,
hayatımıza yön verecektir? takdirde sahip olmak mümkün değildir. günlerden bugünlere kadar çok şey değişti. "Sermaye azdı, 1984-85'te Elektronik ve Haberleşme Bölümü başkanlığı,
Yani para verip satın almak mümkün fabrikalar. bir şeyleri yurt dışından almak zordu, insan sayısı azdı" 1985-87'de Elektrik-Elektronik Fakültesi dekanlığı ve 1987-
Şimdi iki şey var. Bir tanesi stratejik değildir. Şimdi bu yarıiletken Şimdi biraz evvel söz ettiğim bu akıllı dediniz. O günlerden bugünlere geldik. 92'de İTÜ rektör yardımcılığı görevlerinde bulundu. Mart
teknolojiler, mesela; kripto çiplerinin teknolojisinin, mikroelektroniğin stratejik kartlar konusu, Türkiye’de böyle bir 2001'de İTÜ'deki görevinden emekli oldu. Halen İTÜ’de,
üretim teknolojisi bir stratejik teknolojidir. yönü. Bir de ekonomik yönü var. yaklaşımla gerçekleştirilebilirdi. Hala da Türkiye’nin o günleri ile bugünlerini karşılaştırdığınızda CMOS Yüksek Frekans Devre Tasarımı dersini vermeye
Teknolojinin kendisi stratejik olmadığı gerçekleştirilebilir. arada dağlar kadar fark olduğunu görüyorsunuz. Demek ki devam etmektedir.
halde. Onu kendiniz yapabiliyorsanız O da şu; mikroelektronik artık her şeye bir süre sonra o tarihle bugün arasında da dağlar kadar fark Duran Leblebici 1975-77 yıllarında İTÜ'de Türkiye’nin ilk
anlamı vardır. Stratejik teknolojilerden girdi. Yani oyuncaktan, saate, otomobile. Bakın bu yatırımlar yani birkaç yüz olacak. mikroelektronik laboratuvarının kurulmasında görev aldı.
ikincisi Si-Ge olayında söylediğim gibi Bugün mikroelektronikten ekonomik milyon dolar mertebesindeki yatırımlar Güzel sohbetiniz ve bizi ağırladığınız için çok teşekkür 1980'de Türkiye’de ilk MOS transistörlerin ve MOS
olarak para kazanmak için çok büyük
dışarıda yaptıramama riskinin olduğu bugünün Türkiye’si için olmayacak şeyler ederiz. tümdevrelerin gerçekleştirildiği Yarıiletken Teknolojisi
teknolojidir. Ama siz bunlara sahip olmak ölçekli üretim yapmak lazım. Bunu sadece değil ama olduğu takdirde, devamı da Araştırma Laboratuvarı'nın (YİTAL) TÜBİTAK-MAE'deki
zorundasınız. İşte günümüzde Heron'larla Türkiye iç pazarı ile sağlamak mümkün olduğu ve akıllıca yönlendirildiği takdirde Rica ederim, benim için de bir zevkti. (Marmara Araştırma Enstitüsü) kuruluş çalışmalarında
ilgili çeşitli şeyler söyleniyor. Mesela bana değil. Yani büyük boyutlu yarıiletken Türkiye’ye önemli ekonomik ve teknolojik bulundu. 1977-81 yıllarında TÜBİTAK Mühendislik Araştırma
çok çarpıcı gelen ama hiç de endüstrisinin ürettiklerini sadece iç getiriler sağlayacaktır. Grubu üyesi, 1981-85'te TESTAŞ Yönetim Kurulu üyesi,
1997-2000'de TÜBİTAK Elektronik ve Enformatik Araştırma
Grubu üyesi olarak görev yaptı. başlanmış olan de
Duran Bey’in evinden bir detay. değerlendirildi. 1989'da Türkiye’nin önde gelen elektronik
sanayii kuruluşlarının desteği ile, öncelikli amacı Türkiye
elektronik sanayiinin tümdevre teknolojilerine yönlendirilmesi
olarak tanımlanmış olan İTÜ-ETA Vakfı'nın (İTÜ-İleri Elektronik
Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Vakfı) kuruluşuna
öncülük etti. Vakıf 1991'de Türkiye’nin ilk profesyonel
tümdevre tasarım merkezini kurdu ve burada ülkedeki
sanayi kuruluşlarının ihtiyaçlarına uygun tümdevrelerin
tasarımları yapılmaya başlandı. Prof. Leblebici halen Türkiye
Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yüksek Danışma
Kurulu üyesi ve İTÜ İleri Elektronik Teknolojileri Araştırma
ve Geliştirme Vakfı (İTÜ-ETA Vakfı) Yönetim Kurulu üyesidir.
Vakfın ortak olduğu Mikroelektronik Ar-Ge, Tasarım ve
Ticaret Ltd. Şti. yönetiminde vakfı fahri olarak temsil
etmektedir.
Duran Leblebici’nin çeşitli tarihlerde İTÜ’de yayınlanmış
üç adet Türkçe ders kitabı (Elektronik Elemanları, Elektronik
Devreleri, Analog Elektronik Devreleri) ve oğlu Yusuf Leblebici
ile yazdığı bir İngilizce ders kitabı (Fundamentals of High
Frequency CMOS Analog Integrated Circuits) vardır.
Prof. Dr. Duran Leblebici 1992'de “mikroelektronik
teknolojisinin ülkemize kazandırılması yolunda yaptığı ve
yapmakta olduğu önderlik ve hizmetler nedeni ile” TÜBİTAK
Hizmet Ödülü ile ödüllendirilmiştir.
Evlidir (Yıldız Leblebici), evli bir oğlu (Yusuf-Anıl Leblebici)
ve bir torunu (Ebru) vardır.
136 Sayı 04 Eylül-Aralık 2010 http://www.uekae.tubitak.gov.tr/ 137
·