Page 97 - bilgem-teknoloji-dergisi-9
P. 97

Kültür






                 Her insan için kendi çocukluğunun
                    bayramı müstesna ve özeldir.



              kındalık yılın kalan günlerine de yayılabilse toplumsal so-
              runlarımızın birçoğu kendiliğinden çözülecektir aslında.

              Yukarıda da bahsini ettiğimiz gibi bayram, çocuklar ta-
              rafından yetişkinlere göre çok ayrı bir coşku ve sevinçle
              kutlanır. İnsanların “Nerede o eski bayramlar?” serzeni-
              şinden  kastettiği,  eski  zamanların  bayramları  değil  ço-
              cukluklarının bayramlarıdır aslında. Her insan için kendi
              çocukluğunun bayramı müstesna ve özeldir.

              Çocukluğumuzun Bayramları
              Kendi  çocukluğumuzu  düşündüğümüzde  bütün  bir  yıl
              o  iki  bayramın  gelmesini  iple  çektiğimizi  hatırlıyorum.
              Günler öncesinden bayramın heyecanı sarardı ve kalan
              günleri  saymaya  başlardık.  Ramazan  bayramı  öncesi
              çok  daha  farklı  hissedilirdi  bu.  Ramazan’ın  başlaması
              aslında bayramın da habercisiydi bizim için. Bir ay bo-
              yunca  bayramı  bekler  gibi  her  gün  iftarı  bekler,  sonra-
              sında teravihlerle, sahurlarla aslında bir ay boyunca her
              gün farklı bir bayram yaşardık. Heyecan arife gününde
              doruğa çıkardı. Bayramlıklar genellikle arife günü alınır-
              dı. O gün bizim için yılın en uzun günü olur; dakikalar,
              saatler geçmek bilmezdi. Bir an önce bayram gelsin diye
              bayramlıklarımızı  da  yanımıza  alarak  erkenden  yatar,
              sabahın olmasını beklerdik. Sabah erkenden kalkıp bay-  oturduğu bayram yemeği ya da kahvaltısına sıra gelir ki,
              ramlıkları giymek bayram neşesinin zirveye çıktığı andı.
 Bayramın Getirdiği  Başka zaman alındığında asla böyle tarifsiz bir sevinç   bayram gününün en beklenilen anlarından biriydi bu. Her
                                                                    evden gelen yemeklerle çok zengin bir görüntü oluş-
              doğurmayacak olan bayramlık kıyafetler o gün
                                                                         turan bu sofrada, güzel bir ziyafet çekilirdi.
              gözümüze  apayrı  görünürdü.
              Bayramlıklara birkaç gün özen
              gösterilir ama daha sonra bay-                                 Çocukların en çok beklediği an, genel-
              ram bitince onlar da büyüsünü                                    likle  bu  yemeğin  sonrasında  (bazen
 Bayramlar sayesinde psikolojik bir rahatlama ve iç huzur   yitirir, sıradan günlük kıyafete dö-  de  öncesinde)  başlayan  bayram
 sağladığımız gibi, bir araya gelerek ve paylaşımda bulunarak   nüşürlerdi.  Çocuklara  yılda  bir   harçlığı alma faslıdır. Büyükler ara-
                                                                                 sında en bonkör olanın kim olduğu
              kıyafet  alındığı,  tüketim  çağına
 sosyal bir ihtiyacı da karşılamış oluyoruz.   henüz tam olarak geçmediğimiz     önceki bayramlardan bilindiği için
              yıllardı  o  zamanlar.  Şimdiki  ço-                               onunla bayramlaşmaya daha fazla
              cuklara neredeyse her ay yeni bir                                  ihtimam  gösterilirdi.  Bir  taraftan
 Abdullah Alpaydın – Danışman / BİLGEM  kıyafet  alındığı  için  bayramlıklar   harçlıklar toplanırken, diğer yandan
              da eskisi kadar önemsenmiyordur                                  da  her  zaman  olmayacak  şeker,  çi-
 ayram kelimesinin kökeni ile ilgili farklı tezler var.   hiptir. Esasında diğer toplumlar için de durum farklı de-  sanıyorum.   kolata  bolluğundan  azami  derecede
 Farsça’dan  dilimize  geçtiği  iddialarının  yanında   ğildir. Her toplumun bayram benzeri özel gün ve törenleri   istifade edilirdi. Mahalledeki evleri ziya-
 Beski Türkçe’de var olan bazı kelimelerden evrilerek   vardır ve benzer bir coşkuyla ve büyük katılımla kutlanır.  Bayram günü Bayram Namazı ile başlar.   ret ederek toplanan şekerlerle bir süre idare
 bugünkü kullandığımız şekliyle BAYRAM halini aldığı yö-  Güneşin  doğuşuyla  birlikte  kılınan  Bayram   edecek şeker stoğu da yapılırdı.
 nünde görüşler de mevcut. Lakin bizi burada ilgilendiren,   Belirli günlerde kutlanılan milli bayramlarımız da olmak-  Namazı için dışarı çıktığınızda havanın her zamankinden
 kavramın etimolojik kökeninden ziyade (işin bu kısmını dil-  la birlikte, bayram denildiğinde anladığımız ve çok fark-  daha farklı olduğunu, sadece o güne özel güzel kokula-  Bayram sabahının ritüelleri çocuklar açısından bu şekilde
 bilimcilere bırakıyorum), sosyo-kültürel anlamı ve önemidir.  lı bir coşku ve neşe ikliminde kutladığımız 2 büyük dini   rın ilahi bir kudret tarafından havaya yayılmış olduğunu   tamamlandıktan  sonra  bayram  vesilesiyle  bir  araya  gel-
 bayramımız vardır: Ramazan ve Kurban bayramları. Her   hissedersiniz. O gün camideki vaaz da, namaz da, hut-  miş akraba çocukları ve mahalle arkadaşlarıyla oyuna ge-
 Sevinç, neşe ve mutlulukla özdeşleşmiş olan bayramla-  iki  bayram  da  yoğun  bir  toplumsal  paylaşımla  kutlanır.   be de çok farklıdır, ibadetten alınan haz da bir başkadır.   çilirdi. Bayram harçlıklarıyla alınmış oyuncaklarla birlikte
 rın  hayatımızda  ve  sosyalleşmemizde  çok  önemli  yeri   Bayramlar vesilesiyle aynı ortak değerleri paylaştığımızın   Namaz sonrası bayramlaşma faslı başlar; önce camide   oyuna da doyulurdu. Bayram dolayısıyla her zamankinden
 vardır. Özellikle çocukluk dönemlerimizin en akılda kalan   farkına varırken; insanımızın birbirini daha iyi anlaması,   daha sonra evde bayramlaşıldıktan sonra genellikle ai-  daha hoşgörülü ve şefkatli olan anne-babalar o gün yapı-
 ve hiç unutulmayan geleneğidir bayramlar… Bu sebeple   sahiplenmesi ve her zamankinden daha çok hoşgörü ve   lenin en yaşlısının evinde geniş ailenin birlikte sofraya   lan yaramazlıklara da göz yumarlardı.Bayramın kalan gün-
 kişisel ve toplumsal hafızamızda ayrıcalıklı bir yere sa-  anlayış göstermesi için de bir fırsat oluşur. Bu algı ve far-





 94                                                          95
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102